Piyasalar zayıf bir haftayı geride bırakıyor

piyasalar-zayif-bir-haftayi-geride-birakiyor-13032011

Piyasalar zayıf bir haftayı geride bırakıyor

Korona virüsünün global ölçekte önemli bir endişe kaynağı olarak kalmaya devam etmesi piyasalar üzerinde sert şekilde baskı oluştururken varlık fiyatları küresel çapta son yılların en zayıf haftalarından birini tamamlamaya hazırlanıyor. Merkez bankalarının faiz indirimleri henüz istenen etkiyi yaratmazken piyasaları sakinleştirmek için indirimlerin likidite enjeksiyonları ile desteklenmesi ise panik havasını sabah saatleri itibariyle kısmen azaltmış görünüyor. Makroekonomik veri tarafında ise bugün yurtiçinde açıklanacak olan sanayi üretimini takip edeceğiz. 2019’un üçüncü çeyreğinden itibaren güç kazanmaya başlayan sanayi üretiminde takvim etkisinden arındırılmış rakamların üç aylık ortalama yıllık büyümesi Ekim ayından bu yana artı bölgede seyrederken Aralık ayı itibariyle %6’ya yaklaşmış durumda. Bu toparlanma, üretimde ivme kazanımı net bir şekilde gösterirken Ocak ayı rakamlarının da bu eğilimi teyit etmesini bekliyoruz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul’da zayıflık artıyor. 200 günlük hareketli ortalamasının altına indikten sonra görünümün bozulmaya başladığı BIST-100 endeksi dünkü geri çekilme ile Ekim 2019’dan bu yana en düşük seviyelere inmiş durumda. Endeksin içinde bulunduğumuz haftadaki değer kaybı ise %14’ü aşmış durumda. Teknik açıdan bakıldığında endeks 95 bin - 98 bin arasında bulunan yaklaşık 3 bin puanlık boşluğu tamamlamış durumda. Geri çekilmenin devam etmesi durumunda 91 bini ilk destek noktası olarak görüyoruz. Borsa İstanbul’un küresel risk iştahına paralel seyrini sürdürmesini beklediğimiz için yurtdışında iyileşme sinyalleri ortaya çıkmadıkça içeride de anlamlı bir toparlanma görmeyi beklemiyoruz. Bu sabah yurtdışı piyasaların tepki alımları eşliğinde denge bulmaya çalışması ise içeride de benzer bir eğilim görebileceğimize işaret ediyor. Öte yandan Borsa İstanbul pay piyasalarında volaitliteyi azaltmak için limitleri kısma uygulamasına bugün başlayacak. EUR/USD ECB sonrasında 1,12 sınırında işlem görüyor. ECB dün yapılan toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmezken ekonomiye destek vermek amacıyla yeni önlemler açıkladı. Merkez Bankası, bu kapsamda, kredi verebilmeleri için bankalara ucuz Lütfen en altta yer alan uyarı notunu okuyunuz. AJANDA 13/03 – Türkiye Sanayi Üretimi (10.00) 13/03 – TCMB Beklenti Anketi (14.30) MODEL PORTFÖY Hisse Eklenme Tarihi Hedef Fiyat Mevcut Getiri Potansiyeli AKBNK 9.09.2019 10.62 %70 GARAN 4.07.2019 14.49 %66 EREGL 6.03.2020 10.60 %30 KCHOL 14.02.2020 25.60 %74 KOZAL 4.03.2020 98.00 %65 SAHOL 12.11.2019 14.10 %64 TCELL 28.11.2019 20.00 %53 TOASO 9.09.2019 34.20 %53 TTRAK 10.01.2020 73.00 %56 ULKER 4.07.2019 29.00 %49 PİYASA ÖZETİ Son Değişim BIST 100 93,640 -% 7.26 BIST 30 113,774 -% 6.77 Dow Jones 21,201 -% 9.99 S&P 500 2,481 -% 9.51 DAX 9,161 -% 12.24 FTSE 100 5,237 -% 10.87 EUR/USD 1.1203 % 0.15 USD/TL 6.2955 -% 0.34 EUR/TL 7.0547 -% 0.27 DXY 97.50 -% 0.08 Döviz Sepeti 6.6751 -% 0.30 Altın (USD/ons) 1,586 % 0.53 Brent 33.27 % 3.65 2Y TL Faiz 11.30 21 bp 10Y TL Faiz 12.16 45 bp 10Y USD Faiz 0.85 0 bp 13 Mart 2020 fonlama sağlayacağını açıkladı (LTRO). ECB buna ek olarak tahvil alım programının büyüklüğünü geçici bir süre 120 milyar euro artırdı. Son birkaç gündeki geri çekilme ile EUR/USD’nin teknik görünümü ise belirgin şekilde bozulmuş durumda. Bu kapsamda aşağıda 1,1130 seviyesini ilk destek olarak görüyoruz. TL’de kırılganlık sürüyor. Küresel risk iştahının düşük olması gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında genel olarak zayıf bir performans sergilemesine neden olurken ABD tahvil faizlerinin hafta içindeki dip seviyelerden uzaklaşması bu etkiyi daha belirgin bir hale getirdi. TCMB’nin gelecek haftaki toplantısında faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentilerin varlığı ise halihazırda reel faiz desteğinden yoksun olan TL’nin direncinin daha da azalmasına yol açıyor. Bu noktada TCMB’nin vereceği kararın kurun kısa vadeli performansı açısından da son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Teknik açıdan ise USD/TL’de 6,26’nın üzerindeki rakamların TL açısından şartları zorlaştırdığını düşünüyoruz. Tahvil faizleri zayıf TL’nin etkilerini hissediyor. Küresel risk iştahının düşük olması ve TL’nin de bu kapsamda değer kaybetmeyi sürdürmesi tahvil faizlerinde yukarı yönlü baskı yaratıyor. Bu kapsamda 10 yıl vadeli tahvil faizi yaklaşık 10 gün sonra yeniden %12 seviyesini aşmış durumda. TCMB ise bugün Mart ayı beklenti anketini açıklayacak. Enflasyon %12’nin üzerinde seyrederken ankette özellikle gelecek haftaki PPK toplantısı öncesinde politika faiz oranlarına ilişkin tahminlerin ne yönde değiştiğini görme şansı bulacağız. Ayrıca enflasyon beklentilerinde iyileşme olup olmayacağı ise gelecek dönem para politikasının seyrine ışık tutabilir. Düşük risk iştahı ons altına da negatif yansıyor. Küresel risk iştahındaki daralmalardan geleneksel olarak pozitif etkilenen altının ons fiyatı hafta başından bu yana %5 civarında değer kaybetmiş durumda. Bunu gerek hisse senetleri piyasasındaki sert satış baskısının likidite ihtiyacını karşılamak için yatırımcıları altın portföyünü azaltmaya yöneltmesi gerekse ekonomik aktivitenin baskı altında olması nedeniyle olası deflasyonist beklentiler ile açıklamak mümkün. Teknik açıdan bakıldığında 1600 doların altında olunmasının ons altın açısından kısa vadede risk yarattığını düşünürken 1560 dolar seviyesini ilk önemli destek olarak görüyoruz.

Kaynak:Ünlü Menkul Değerler
Hibya Haber Ajansı